Kültürel Değerler
Kültür Dil
İlimizde konuşma ve yazı dili sade bir ifade tarzıyla Türkçe’dir.Ağız ve şive olarak belirgin şekliyle: niçun gelmeyan, napıyen,oluncası,gelincesi,nem ben,bilmeyonku gibi örneklendirilebilir.Gün,hafta ve ay adları resmi takvimimizde olduğu gibi kullanılmaktadır. Sadece pazar günü “kapalı pazar veya dernek” pazartesi “Bolu pazarı” günüdür.
Edebiyat
Anadolu’da bir çok yerde makamı olduğu bilinen YUNUS EMRE’nin ilahileri ve şiirleri Bolu ve çevresinden derlenen çok sayıdaki cönklerde görülmektedir. Hatta Yunusun ilahileri ile düğün törenlerinde gelin ve damat yeni bir kumaş üzerinden birkaç kez yürütülür.Mengen ilçemizin Gökçesu nahiyesinde Yunuslar Köyü ve Yunus mezarı diye ziyaret edilen bir yer vardır.
Kemal Ümmi XV. Yy.da yaşamış mutasavvıf şairdir.Her yıl ,ömrünün önemli bir bölümünü geçirmiş olduğu Bolu’nun Sazak bölgesindeki Tekke Köyünde adına geleneksel anma günü düzenlenmektedir.
XVI.yy sonlarında yaşadığı bilinen destan kahramanımız Köroğlu Bolu deyince akla gelen isimlerden biridir. Ayrıca kılıç kalkan ile oynanan Köroğlu oyunu mevcuttur.İl merkezinde Belediye meydanında bulunan Köroğlu heykeli dikkat çekicidir.
1772 yılında Yeniçağ Şahnalar köyünde doğan asıl adı İbrahim olan Aşık Dertli 1845 yılında Ankara’da vefat etmiştir.Şair Dertli’nin anıt mezarı Bolu Gerede karayolu üzerinde Şahnalar köyünde bulunmaktadır. Her yıl anma günü düzenlenmektedir.Geredeli Figani,Mudurnulu Yağcı Emin çıraklarıdır.
Türküler
Estireyim mi estireyim mi
Yavrum sana fistan kestireyim mi
Üç o yandan beş bu yandan
Yavrum bir de Abant yaylasından
Köprünün altında diken
Yavrum yaktın beni gül iken
Mevlam seni de yaksın
Üç günlük gelin iken
Köroğlu
Hey hey efeler hey hey
Benden selam olsun Bolu Beyine
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
At kişnemesinden kargı sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir
Hey hey efeler hey hey
Ben bir Köroğluyum dağda gezerim
Esen rüzgarlarda hile sezerim
Demir külünk ile başın ezerim
Dağlar seda verip seslenmelidir
Hey hey efeler hey hey
Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır
Kalıplaşmış Sözler
Acıtma arsız edersin,acıktırma hırsız edersin
Ağızdan burun yakın,kardaştan karın yakın
Ağzı eğri olsa da,zengin karısı söylesin
Allah dört gözden ayırmasın
Allah kötüler bahtı versin
Ana baba tahtını yapar bahtını yapamaz
Bolu’lunun taşınca ayranı,tanımaz bayramı
Burası Bolu, öyne de olu, böyne de olu
Çok endeleyen ya kele, ya köre
Dilmi güzel, dilber mi güzel
Ekmek elin, su gölün, odun abant’ın
Engelsiz döngel yenmiyor
Evin geniş olacağına elin geniş olsun
Fukaranın döngeli köhnümez
Kırk gün kıran olmuş, gene de eceli gelen ölmüş
Sevip dostuna, boşanıp kocana varma
Silahla yaşayan, silaha kurban olur
Uşağın hoşafta hakkı olmaz
Yük altındaki eşek anırmaz
Zaman sana uymazsa sen zamana uy
Allah göynünün muradını versin
Bayramlar, Törenler, Kutlamalar
Dini bayramımız olan Kurban bayramı dini vecibelere göre kutlanmaktadır.Ramazan bayramına üç ay kala her evde hareket başlar.Dileyen üç ay orucuna başlar veya üç gün oruç tutar.Şaban ayının on beşinden sonra temizlik başlar.Camlar silinir,çamaşırlar yıkanır.Ramazana hazırlanırken komşu bayanlar toplanıp yufka açarlar. Ramazanda Kuran okunur,mukabeleye gidilir, her evde öncelikle fakir ve dul olanlar iftar yemeğine alınır, muhtaçlara yardım edilir. Ramazanın simgesi haline gelmiş iftar topu, sahurda çalınan davul olduğu gibi birde Ramazan pidesi vardır.İftardan önce kahvaltılık çıkartılır,çorba,pilav,dolma,et yemeği,komposto, tatlı, salata yapılır.Çok eskilerde Ramazan ayında Karagöz oynatıldığı, dışarıdan gelen cambaz ve kuklaların çok rağbet gördüğü anlatılmaktadır.Kandillerde hamurdan lokma dağıtılır.Sahurda keşli cevizli makarna yenilmektedir.
İnanışlar
Cuma günü öküz koşulmaz, ev işi yapılmaz. Salı günü yeni bir elişine başlanılmaz,Salı sallanır. Ayın başında ekin ekilmez. Kadın hasta olduğunda sandığına açmaz, turşuya el değmez, turşu bozulur.Kırkı çıkmamış bebeği görmeye gitmez, bebek sarılık olur. İki bayram arası düğün olmaz. Güneş tutulurken namaz kılınır, ay tutulurken silah atılır. Kara kedi uğursuzluk sayılır. Köpek uluması hayra yorulmaz. Baykuşun bir evin bacasına konması ve ötmesi o evden ölü çıkacağına delalettir. Kazak başlarken lastik örgü yarım bırakılırsa iş üremez. Üzerine kuş pislemesi talihin açılacağına işarettir. Gece dışarıya çöp atılmaz, cin çarpar.Gece sakız çiğnenmez, ölü eti çiğnenir. Kapı eşiğine oturulmaz, iftiraya uğrarsın.Kız istemeye gidilirken hayırlı olması için Perşembe akşamı tercih edilir.Önce sağ ayakkabı giyilir.